Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Tükenmişlik Sendromu

  Tükenmişlik sendromu nedir? Tükenmişlik sendromu adı verilen psikolojik hastalık, 1974 yılında ilk olarak Herbert Freudenberger tarafından başarısızlık, yıpranmışlık, güç ve enerji düzeyinin azalması, tatmin edilmez isteklerin oluşması sonucunda bireyin içsel kaynaklarında oluşan tükenmişlik durumu olarak tanımlanmıştır. Christina Maslach tarafından ise hastalık"İş yaşantısı gereği yoğun duygusal taleplere maruz kalan ve devamlı olarak insanlarla yüz yüze olan bireylerde görülen fiziksel bitkinlik, uzun süren yorgunluk, çaresizlik ve umutsuzluk duygularının, yapılan işe, hayata ve diğer insanlara karşı olumsuz tutumlarla yansıması ile oluşan bir sendrom" olarak tanımlanmıştır. Özellikle bir bireyin kaldırabileceği iş yoğunluğunun üzerinde bir tempo ile çalışan kişiler ve yoğun stres altındaki bireylerde görülen tükenmişlik sendromunda bireyin kendini bu koşullar altında çalışmaya zorlaması sonucunda belirli bir evreden sonra çöküş başlar ve hastalık kendisini belli et
En son yayınlar

ÇOCUKLARDA İDRAR KAÇIRMA

 Çocuklarda alt ıslatma oldukça sık rastlanan bir durumdur. 4 ile 15 yaş aralığındaki çocukların yaklaşık %10'u belli dönemlerde yataklarını ıslatmaktadır. Alt ıslatma, normal gelişim aşaması olarak karşımıza çıkmakta olup, gece kuru kalmanın tuvalet eğitiminde üstesinden gelinmesi gereken bir kısım olduğu unutulmamalıdır. ENÜREZİS (İDRAR KAÇIRMA):  Çocuğun mesane kontrolünün sağlanmış olması gerektiği yaştan sonra idrarını istem dışı olarak boşaltması, idrarın gece veya gündüz tekrarlayıcı şekilde uygunsuz dışa aktarımının yapılmasıdır. Genellikle çocukluk ya da ergenlikte tanılanan bu durum 5 yaş itibariyle tanılanır.  Çocuk gece idrarını kaçırdığında ebeveyn olarak bu konu ile ilgili kaygıları çocuğa yansıtmadan önce bu durumu doğru anlamlandırabilmek, idrar kaçırmanın hangi durumlarda probleme dönüşebileceğini iyi anlamak gerekir.  Basit Gece Kaçağı İle Enürezis'i Ayırmak: Herhangi bir tıbbi nedene bağlı olmadan çocuğun tuvalet dışında idrar kaçırması, Çocuğun en az 3 ay de

MOBBİNG

  MOBBİNG NEDİR? İşyerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından diğer kişi ya da kişilere yönelik gerçekleştirilen, belirli bir süre sistematik şekilde devam eden, yıldırma, pasifize etme veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan; mağdur ya da mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren; kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışlar bütünü olarak tanımlanmaktadır. MOBBİNG TÜRLERİ NELERDİR? Yok sayılma, Lakap takma, Bir çalışan hakkında söylenti yayma, Çalışanın görevlerini yerine getirmesini zorlaştırma, Çalışanı işten ayrılmaya zorlama, Yapılan işi sabote etme, Uygunsuz şakalar yapma, Sürekli suçlanma ve eleştirilme, Cinsel tacize maruz bırakma, Statünün küçümsenmesi, Sözlü veya yazılı tehdit, Rencide etme, Alışılmış iş düzenini bozup farklı işlere yönlendirilmesi, gibi pek çok mobbing türü vardır. MOBBİNG'İN DAVRANIŞSAL BELİRTİLERİ Kişi, başkasının ofisine girdiğinde konuşma kesilir ya da konu değiştirilir. Kişi, işl

ROMANTİK İLİŞKİLERDE BAĞLANMA

Bağlanma Kuramı, yetişkin ilişkilerinde meydana gelen olumlu ve olumsuz pek çok yaşantıyı açıklamada etkili olan kuramlardan biridir. Hazan ve Shaver, Bowlby'nin Bağlanma Kuramını temel alarak yetişkinlikteki romantik ilişkilerin açıklanabileceğini öne sürmüştür. Hazan ve Shaver, 'insanların aşık olduklarındaki tutum ve duygularının, erken dönemlerde şekillenen bağlanma stilleri ile paralellik gösterdiğini'  savunmuştur.  Erken dönemde gelişen bağlanma stilleri ve zihinsel temsiller insan yaşamının sonraki dönemlerinde etkilidir. Kişilerin romantik ilişki, romantik eş ve benlik değerlendirmelerinde de etkilidir.  Bağlanma kuramına göre yakın ilişki, temel gereksinimleri karşılayabildiği ölçüde doyurucudur. Bağlanmanın kalitesi büyük oranda partnerin ulaşılabilirliğine ve gereksinimlere olumlu karşılık verebileceğine inanmaya bağlıdır. Bartholomev ve Horowitz, Bowlby'nin benliğe ve başkalarına ilişkin temsiller kavramını temel alarak bağlanma stillerini yeniden tanımlaya

STRES YÖNETİMİ

  Stres Nedir? Zihinsel, duygusal veya fiziksel bir bağ veya gerginlik olarak tanımlanır. Günlük hayatta bir çoğumuzun yapması gereken bir çok şey karşısında zaman zaman çıkmaza girdiği durumlar olur ve bu da kişide strese yol açar. Yaşanan bu stresin etkileri uzun vadede vücudumuz için yorucu olabileceği gibi sürekli sahip olunan stres sağlık sorunlarına, uyku problemlerine, depresyona veya gergin ilişkilere neden olabilmektedir.  Stresin Belirtileri Basit konularda karar vermede güçlük En iyi olanı değil, garanti olanı seçme Başarısızlıklara yoğunlaşma Konuşmalarda belirsizlik ve kopukluk Aşırı güven ya da güvensizlik Sigara ve alkol kullanımında artış Duygusal ve cinsel ilişkilerde bozulmalar Stres Anında Bedende Oluşan Belirtiler Düşünce ve hafıza keskinleşir, Tükürük salgısı artar, Ter bezi faaliyetinde artış yaşanır, Solunum sayısı artar, Göz bebekleri büyür, Kalbim atım sayısı artar, Kan basıncı yükselir, Sindirim yavaşlar, Midede ki asit düzeyi artar. Stres Yönetimi'nin Püf

PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK

  Günlük hayatımızda pek çok stres verici olaylarla karşılaşırız. Hepimizin zorluk çektiği durumlar ve acılar vardır. Etrafımıza baktığımızda bazı insanların sorunları ile daha kolay başa çıkabildiğini görürken, bazı insanların yaşadığı olumsuz tecrübeleri bir türlü geride bırakamadığını görürüz. Bunu belirleyen şey ise kişinin psikolojik dayanıklılık seviyesi olarak karşımıza çıkmaktadır.  Psikolojik Dayanıklılık Nedir? Psikolojik dayanıklılık, bireylerin zorluklar karşısındaki dayanma ve mücadele etme gücüdür. Bu gücü taşıyan bireyler, yaşadıkları olumsuz durumlara karşı daha çabuk toparlanabilmekte ve eski hayatlarına dönebilmektedir.  Psikolojik Dayanıklılığı Geliştirmenin 8 Yolu 1)Kendiniz hakkında olumlu düşünün Karşınıza çıkan herhangi bir problem karşısında bu problemi çözebileceğinize dair kendinize ve yeteneklerinize güvenin. 2)İnsanlarla ilişki kurun Sosyal ve aile ilişkilerinde pozitif ilişkilere sahip olmanız, sizin psikolojik dayanıklılığınızı arttıran önemli faktörler ar

GİZLİ (MASKELİ) DEPRESYON

  Depresyonun belirtileri çeşitlilik gösterebilir. Üstelik bazı depresyon belirtilerinin kişi farkında bile olmayabilir. Depresyonu olan bireyler yaşadığı duygu-durumları diğer insanlardan saklamaya çalışabilir. Hatta bazen birey depresyona girdiğinin farkında bile olmayabilir. Depresyon belirtilerinde üzüntü, umutsuzluk gibi belirtiler kolaylıkla tanınabilirken, depresyonun tanınamayan, gizli belirtileri vardır.  Gizli (Maskeli) Depresyon Kişi başkalarına mutlu görünüp, yüzünde gülümseme varken bile içten içe acı çeker. Gizli depresyonu olan kişilerin kendi duygularını önemsemedikleri ve kendi duygularını dışarıya belli etmedikleri belirtilmiştir. Bu kişilerin derin bir mutsuzluk içinde olduklarından bahsedilmektedir. Kişi, depresyonda olduğunun farkında değildir. Genellikle depresyon nedeniyle ortaya çıkan sağlık sorunları nedeniyle bu teşhisi almaktadır. Kişinin gizli depresyon yaşamasına sebep olan pek çok etmen olabilir. Kişilerin sosyal hayattaki konumları nedeniyle güçsüz görünm

TİK BOZUKLUKLARI

  Tik Nedir? Beden kaslarında istem dışı beliren aralıklı kasılmalardır. Tik Bozukluğu Nedir? Belirli kas gruplarında meydana gelen, birden ortaya çıkan yineleyici, ritmik olmayan, motor hareketler ya da ses çıkarma şeklinde görülen istem dışı hareketlerdir.  Tikler; Göz kırpma, burun kıvırma, Dudak yalama, yüz buruşturma, Parmaklarla oynama, parmakları tıklatma, Ani kafa atımları, omuz silkme, Ayakları sallama, vurma, sekme,  El veya yüzün ''anlamlı'' hareketleri veya yavaş baş hareketleri, Eşyalara veya insanlara dokunma, Çömelme, Eğilme ve bükülme hareketleri, Parmaklarıyla sayı sayar gibi yapma, Bir ileri bir geri adımlama  gibi çeşitleri vardır. Tik Türleri: Gelip Geçici Tikler Kronik Motor ve Vokal Tikler Tourette Sendromu Başka Türlü Adlandırılamayan Tikler Gelip Geçici Tikler: En az 4 haftada ortaya çıkan ancak  yıldan uzun sürmeyen, her gün gözlenebilen artmalar-azalmalar gösteren basit tiklerdir. Oluşumunda daha çok çevresel faktörler ve stres etkilidir. Kroni

DUYGUSAL AÇLIK

  DUYGUSAL AÇLIK NEDİR? Duygusal açlık, çoğu zaman olumsuz duyguların da etkisiyle fiziksel açlık hissedilmemesine rağmen açlık hissetme ve bir şeyler yeme isteğidir. Kişi duygusal yeme esnasında aç değildir, hatta tok bile olabilir. Burada doyurulmaya çalışılan karın değil, beyindir. Duygusal yemenin temelleri çocukluk yıllarında atılır. Ağlayan çocuğu susturma amacıyla verilen gofret, kutlamalar için düzenlenen yemekler gibi örnekler duygularımızı kontrol edebilmemiz için koşullanmayı öğreten anılarımızdır. Aynı zamanda çocukluk çağında 'tabağındakini bitir' 'benim hatırım için ye' gibi duyduğumuz cümleler aç olunmamasına rağmen yemeyi normal kılan koşullamalardır.  DUYGUSAL AÇLIK BELİRTİLERİ NELERDİR? Stres altındayken daha fazla yeme Fiziksel olarak aç hissetmediği halde bir şeyler yeme ihtiyacında olma Her canı sıkıldığında buzdolabı açmak, yiyecek bir şeyler aramak Yemek yedikten sonra daha iyi ve güvende hissetmek Yedikten sonra suçluluk duymak  Yakının

DEPREM KORKUSU

DEPREM NEDİR? Deprem, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarması olayıdır.  DEPREMİ YAŞAYAN İNSANLAR NELER YAŞAR? Deprem ve deprem korkusu her birey için stresli bir durumdur. Böyle bir durumun yaşanması halinde insanlar benzer duygu, düşünce ve davranışsal tepkiler verirler. Olayın türüne, şiddetine, önceden hazırlıklı olup olunmamasına, olayın çıkış biçimine, bireyin kişilik yapısına bağlı olarak verilen tepkiler değişir.   DEPREM PSİKOLOJİSİ ÜÇ AŞAMADA YAŞANIR 1)Şok Dönemi 2)Pasifleşme Dönemi 3)Toparlanma Dönemi 1) ŞOK DÖNEMİ Depremi yaşayan kişi psikolojik olarak şoktadır. Kişi donakalır ve oldukça şaşkındır.  Aldığı yaraların farkında değildir ve amaçsızca etrafta dolanır. Yer, zaman, kişi bilinci şaşar. Bellek kayıpları yaşanabilir. Bu belirtiler kişide 1-2 gün devam edebilir. 2) PASİFLEŞME DÖNEMİ Kişinin bilinci normal düzeye gelmeye başlar. Gelen telkinleri dinler ancak yapma konusunda b