Ana içeriğe atla

DEPREM KORKUSU





DEPREM NEDİR?

Deprem, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarması olayıdır. 


DEPREMİ YAŞAYAN İNSANLAR NELER YAŞAR?

Deprem ve deprem korkusu her birey için stresli bir durumdur. Böyle bir durumun yaşanması halinde insanlar benzer duygu, düşünce ve davranışsal tepkiler verirler. Olayın türüne, şiddetine, önceden hazırlıklı olup olunmamasına, olayın çıkış biçimine, bireyin kişilik yapısına bağlı olarak verilen tepkiler değişir. 


DEPREM PSİKOLOJİSİ ÜÇ AŞAMADA YAŞANIR


1)Şok Dönemi

2)Pasifleşme Dönemi

3)Toparlanma Dönemi


1) ŞOK DÖNEMİ

  • Depremi yaşayan kişi psikolojik olarak şoktadır.
  • Kişi donakalır ve oldukça şaşkındır. 
  • Aldığı yaraların farkında değildir ve amaçsızca etrafta dolanır.
  • Yer, zaman, kişi bilinci şaşar.
  • Bellek kayıpları yaşanabilir.
  • Bu belirtiler kişide 1-2 gün devam edebilir.
2) PASİFLEŞME DÖNEMİ

  • Kişinin bilinci normal düzeye gelmeye başlar.
  • Gelen telkinleri dinler ancak yapma konusunda başarısızdır.
  • Kişi çocukluk döneminde olduğu gibi pasif ve bağımlı hale gelir.
3) TOPARLANMA DÖNEMİ

  • Kaygı seviyesi en yüksek düzeydedir.
  • Kişide telaş ve heyecan vardır.
  • Derin uykuya geçmede güçlük geçer, uyku düzeni bozulur.
  • Yaşadığı travmatik olayı düşüncelerinde ve rüyalarında tekrar yaşar.
  • Olaya olan ilgisi artarken diğer olaylara olan ilgisi azalmıştır.
  • Sık sık yaşanan travmatik durum hakkına konuşma eğilimindedir.
  • Saldırgan davranışlar sergileyebilir. 
  • Sağlıklı bireylerde  bu durum birkaç gün içerisinde ortadan kalkar.


DEPREM KORKUSUNU NASIL YENERİM?

Daha önce depremi yaşamış olan kişilerin panik bozukluklar veya anksiyeteler ile hayatlarına devam ettikleri görülüyor. 

  1. Öncelikle yaşadığımız binanın sağlamlığından emin olmak bu korkumuzu yenmemizde önemli bir etmendir. 
  2. Günlük hayatımıza mümkün olduğunca aktif olarak devam ederek normal rutininizi devam ettirmeye çalışın.
  3. Kaygı düzeyinizi azaltmak için kendinizi oyalayacak aktivitelere katılın
  4. Hislerinizi sesli olarak dile getirmekten çekinmeyin. Bu durum duygularınıza başka açılardan bakmanızda yardımcı olacaktır.
  5. Uyku düzeninizde meydana gelen bozulmalar için meditasyon, spor gibi aktivitelere zaman ayırın.
  6. Sağlıklı beslenmeye özen göstererek alkol, sigara gibi maddelerden uzak durun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ROMANTİK İLİŞKİLERDE BAĞLANMA

Bağlanma Kuramı, yetişkin ilişkilerinde meydana gelen olumlu ve olumsuz pek çok yaşantıyı açıklamada etkili olan kuramlardan biridir. Hazan ve Shaver, Bowlby'nin Bağlanma Kuramını temel alarak yetişkinlikteki romantik ilişkilerin açıklanabileceğini öne sürmüştür. Hazan ve Shaver, 'insanların aşık olduklarındaki tutum ve duygularının, erken dönemlerde şekillenen bağlanma stilleri ile paralellik gösterdiğini'  savunmuştur.  Erken dönemde gelişen bağlanma stilleri ve zihinsel temsiller insan yaşamının sonraki dönemlerinde etkilidir. Kişilerin romantik ilişki, romantik eş ve benlik değerlendirmelerinde de etkilidir.  Bağlanma kuramına göre yakın ilişki, temel gereksinimleri karşılayabildiği ölçüde doyurucudur. Bağlanmanın kalitesi büyük oranda partnerin ulaşılabilirliğine ve gereksinimlere olumlu karşılık verebileceğine inanmaya bağlıdır. Bartholomev ve Horowitz, Bowlby'nin benliğe ve başkalarına ilişkin temsiller kavramını temel alarak bağlanma stillerini yeniden tanımlaya

ASPERGER SENDROMU

                                     ASPERGER SENDROMU NEDİR? Asperger sendromu 1944 yılında Hans Asperger tarafından tanımlanmıştır. Dr. Asperger bu çocukların duygularını irade ve ifade etme de zorluklar yaşadığını, toplumsal ipuçlarını anlamakta zorluk çektiklerini ve empati yapmakta zorluk çektiklerini belirtmiştir. Otizm'den farklı olarak dil becerilerinin zamanında geliştiği ve amacına yönelik kullanıldığı, çocuğun sosyal ilişki kurduğu görülmektedir.     Genellikle 4-11 yaş arasında görülür. Otizmde daha küçük yaş grubunda görülürken Asperger Sendromu'nda daha geç yaşlarda görülmesinin sebebi çocuğun sosyalleşmeye başlaması ile kazanılan sosyal becerilerdeki gerilik olarak gösterilir.   Asperger Sendromu'nun en önemli belirtileri aşırı içe kapanıklık, iletişim sorunu ve beceri zayıflığıdır . Ancak; Asperger Sendromlu çocukların ilgilendikleri konu hakkında konuşurken küçük birer profesör   kesildikleri görülmüştür. (Örneğin; yanardağlar ile çok ilgili olan

OTİZM VE OTİZMLİ ÇOCUĞA SAHİP OLMAK

 OTİZM NEDİR? Otizm, genellikle ilk 3 yaşta başlayan ve hayat boyu devam eden, kişinin etrafıyla sözel ve sözel olmayan şekilde uygun ilişki kuramaması şeklinde ifade edebileceğimiz gelişimsel bir bozukluktur. Günümüzde basit testler ile tanısı erken konulabilmektedir. Erken tanı ve uygun rehabilitasyon programı bu vakaların hayata kazandırılmasında büyük rol oynamaktadır. Otizmin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genetik olduğu düşünülmektedir. Erkeklerde kızlara oranla daha sık görülür. Otizmlilerin %70'inde zeka geriliği vardır. %'10 unda ise üstün zeka görülebilir. Otizm ile birlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygu durum bozuklukları ve epilepsi görülebilmektedir.    Otizm Belirtileri: Göz teması ya yoktur ya da kısıtlıdır.                                                        Adı ile seslenince tepki vermezler  Aşırı hareketli veya hareketsiz olabilirler.  Çevreleri ile ilgilenmezler  Sarılma ve öpme gibi fiziksel temastan hoşlanmazlar.   Konuşmada gec