Kıskançlık
Başka birisinin üstün bir durumuna karşı duyulan öfke duygusu, evrensel bir insan tepkisidir. Kıskançlık, içgüdüsel ve normal bir durumdur. Kıskançlık insanlık tarihi kadar eski, bazen eğlenceli ancak fazlası zarar olan durumdur. Çocuklar kıskançlık duygusuyla yaklaşık 2 yaş civarında tanışır.
Kıskançlığın Temel Özellikleri
- Gösterilen anormal davranışın amacı, kaybı önlemektir.
- Aklın değil, duygunun bir ürünüdür. Çözüm mantıkta değil, duygularda gizlidir.
- Kıskançlık pasif bir duygudur. Uyarılırsa aktifleşir.
KARDEŞ KISKANÇLIĞI EVRENSEL VE DOĞAL BİR DUYGUDUR.
Kardeş Kıskançlığının Olası Nedenleri
- Güvensizlik
Kardeşin doğumuyla birlikte ona ayrılan zamanın azalması, artık sevilmediğini, istenilmediğini düşünür, bebeğe karşı görülen ancak aslında anne ve babaya olan öfke, kırgınlık gibi duyguların gelişmesine neden olabilir. Çocuk kendini terk edilmiş güvensiz hissetmeye başlayabilir.
- Anne-baba Tutumları
Kardeş kıskançlığının derecesi, ebeveynlerin tutumlarındaki değişikliklere, çocukla ebeveyn arasındaki yerleşmiş ilişkiye ve çocuğu kardeşine olumsuz bir etkide bulunmasına göz yumma hoşgörüsüne bağlı olarak değişir.
- Mizaç
Bazı çocuklar diğer çocuklara göre daha kıskançtır.
- Yaş Farkı
‘Yaş farkının az olduğu kardeşlerde kıskançlığın görülme oranı, yaş farkı fazla olanlara oranla daha fazladır’.
- Cinsiyet
Çocuk sahibi olmada anne-babanın cinsiyete ilişkin bir tercihi varsa ve bunu çocuğa yansıtıyorsa, cinsiyete göre kıskançlık yaşanması beklenir.
- Rekabet
Kardeşlerin birbirleriyle karşılaştırılması aralarında rekabet oluşmasına neden olabilir. Örneğin; ‘Bak kardeşin ne güzel yiyor yemeğini’ demenizi, kardeşler arası rekabetin oluşmasına ya da var olan rekabetin güçlenmesine neden olabilir.
- Kaybetme Korkusu
Kardeşin doğumuyla birlikte annelerin ilk çocuğa daha az zaman ayırdıkları gözlenmiştir. Çocuğun karşılaştığı bu durum bebeğe karşı kızgınlık hissetmesine veya bu duyguları anne babaya yöneltmesine neden olabilir.
Çocuk, kardeşinin doğumuyla birlikte çeşitli nedenlerle korku ve endişeler yaşayabilir. Bu durumlar:
- Anne ve babayı paylaşma,
- Oyuncaklarını paylaşma,
- Dikkatin kendi üzerinden gidecek olması,
- Sevilmeme,
- Başkasının daha çok sevilmesi,
- İsteklerinin olmaması,
- Düzeninin değişmesi,
- Belirsizliktir.
Çocuğun kardeş kıskançlığı yaşadığı durumlarda;
Duygusal tepkiler
- Öfke, huzursuzluk, mızırdanma
- Depresyon, kendine acıma, üzüntü
- Anneye aşırı düşkünlük
- İştahsızlık
- Uyku düzensizliği
Regresyon/Geriye Dönüş
- Alt ıslatma
- Emzik veya parmak emme
- Gece yalnız yatamama
- Bebeksi konuşma
- Kendi başına giyinememe
- Kendi başına yemek yememe
Sözel İfadeler
- Kardeşimden nefret ediyorum
- Beni sevmiyor musunuz?
- Onu mu çok seviyorsun, beni mi?
- Onu benden daha çok seviyorsunuz
Zarar Verici Davranışlar
- Oyuncaklara ve eşyalara zarar verme
- Aşırı öfke
- Sakinleşmekte güçlük çekme
- Kardeşe zarar verme gibi tepki ve söylemler ile karşılaşılabilir.
Kardeş Kıskançlığını Önlemek İçin Neler Yapılmalı?
Doğumdan Önce Hazırlık;
- Hamilelik süreci fazla geçmeden çocuğa haber verilmeli, sorduğu sorulara yaşına uygun ve doğru cevaplar verilmelidir.
- Olası süreç anlatılmalı ve anlaması kolaylaştırılmalıdır. Örneğin; bebek için doktor kontrollerine gidileceği, kardeşini görmeye gelen kişilerin olacağı anlatılmadır. Çocuğun kendi kendi doğumundan öncesi ve sonrasına ait fotoğraf ve videolar gösterilerek süreci anlaması kolaylaştırılabilir.
- Bebeğin hazırlıkları birlikte yapılmalı, bu esnada onun da fikirleri alınarak bütünlük vurgulanmalıdır.
- Bebeğin doğumundan önce oda değişikliği, okula başlama süreci gibi durumlar halledilmiş olmalıdır.
Doğumdan Sonra;
- Çocuğun ihtiyaçlarının zamanında karşılanmasına dikkat edilmelidir. Örneğin; uyku, yeme düzeni vs.
- Çocuğa sevildiği ve önemli olduğu hissettirilmelidir.
- Bebeğe bakım verirken büyük çocuğun katılımı sağlanmalıdır.
- Bebek doğmadan önce yapılan rutinler aksatılmamalıdır. Örneğin; bebeğin doğumundan önce her gün parka giden bir çocuk, bebeğin doğumundan sonra da bu rutine devam etmelidir. Anne götüremiyorsa bu rutini devam ettirecek biri bulunmalıdır.
- Zaman adil bir biçimde paylaştırılmalı ya da bazı etkinlikler bir arada yapılmalıdır. Örneğin; bebeği emzirirken çocuğa kitap okunması gibi.
- Kardeşine yönelik olumsuz duyguları önemsenmeli, anlamaya çalışılmalıdır.
- Bebeğe zarar vermesini önlemek amacıyla net kurallar konulmalıdır.
- Çocuk en az 5 yaşına kadar bebekle yalnız bırakılmamalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder